CEYDA USKAN KODAL
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG & ÇİFT VE AİLE TERAPİSTİ
Psikoterapi Nedir?
Hayatınızın bazı dönemlerinde, belki başka zamanlarda baş edebileceğiniz kimi problemleri çözmekte sıkıntı çekebilirsiniz. Belki daha önce hiç karşılaşmadığınız size yeni olan, ani gerçekleşen durumlar; belki de uzun zamandır taşıdığınız yüklerin yorgunluğu buna neden olabilir. Psikoterapi, yaşamınızdaki problemlerle başa çıkmanız için alternatif ve işlevsel yollar öğrenmenize yardımcı olmaya odaklanan bir süreçtir. Yalnızca problem çözme olarak değil, aynı zamanda duygulasal anlamda zorlayıcı dönemlerde de, sürecin zorlayıcılığını azaltır. Psikoterapilerde genel teknikler yerine, danışanın onayıyla beraber ortak karar verilen bireysel çalışmalar uygulanır. Herkes biriciktir, herkesin olayları yaşantılandırması da öyle... Dolayısıyla herkesin psikoterapi süreci de biricik olacaktır.
Ne Zaman Gereklidir?
Genellikle, bireyin özellikle kendi isteği doğrultusunda ya da yakınlarının yönlendirmesiyle; sosyal yaşantısına ve ilişkilerine veya iş yaşamına dair sorunlarının, içinden çıkamayacağı ve süreğen acı veya üzüntü yaşamasına yol açması durumunda önerilir. Bu genel koşullar dışında; yaşam kalitesini arttırmak, daha iyi ilişkiler kurabilmek, hayal ettiği gibi yaşayabilmek ve bunun gibi hedeflere ulaşmada gerekli becerileri öğrenmek için de insanlar terapiye başvurabilirler. Bireysel gelişim, performans arttırma, korkularla baş edebilme, daha başarılı olma gibi kişisel gelişim konuları da sıklıkla psikoterapi başvurularını oluşturmaktadır.
Nasıl Yapılır?
Psikoterapiler problem çözme üzerine odaklanır ve hedef yönelimlidir. Terapist ve danışanın ilk görüşme sonrası oluşturdukları plan çercevesinde, hedefler belirlenir ve onlara uygun formulasyonlara karar verilir. Hedefler seanslar ilerledikçe şekil değiştirebilir, gelişebilir ya da yenileri eklenebilir. Bu noktada önemli olan bu terapi süreci esnasında, danışanın problem çözme yetisini geliştirmektir. Sonuç olarak yaşantımız boyunca her gün nelerle karşılaşacağımızı bilemeyiz, dolayısıyla danışanın kendine terapi yapmayi öğrenmesi de en önemli hedeflerden biri olmalıdır. Bu şekilde terapiler sonlandiktan sonra dahi, kişi gelecekte olabilecek sıkıntılara karşı hem daha güçlü ve özgüvenli; hem de çözüm aşamısında daha yaratıcı olacaktır.
Ne Kadar Sürer?
Az önce de bahsettiğim gibi her psikoterapi biriciktir. O sebeple net bir zaman dilimi belirlemek çok doğru olmayacaktır. Bununla beraber uygulanan farklı çeşitlerdeki psikoterapi yöntemlerinin de, süre ve sıklığa bakışı birbirinden farklılık göstermektedir. Genellikle ilk terapi seansindan sonra psikoterapinin çeşidi, sıklığı ve ortalama süresi danışanla beraber kararlaştırılmaktadır. Ama en genel anlamda günümüzde pek çok psikoterapi tedavisi kısa sürelidir ve çoğunlukla bir yıldan az zamanda sonlanır. Terapinin süreci danışanın terapiye katılımı, ve değişime/ gelişime olan inancıyla paraleldir. Terapi hedeflerine ulaşıldıktan sonra, daha az aralıklarla destek ve pekiştirme seanslarının yapılması faydalıdır.
Kimler faydalanabilir?
Annenin gebelik sürecinden itibaren bebek, dış dünyada olan olaylardan etkilenmeye başlamaktadır. Her yerde belirtildiği gibi, doğum öncesi çocuk için çok önemlidir. Doğumundan itibaren ise çeşitli gelişimsel testler uygulanmaktadır. Doğumdan itibaren gelişim düzeyini ölçmeyle beraber psikoterapi değerlendirme süreçleri başlar.
Daha sonra 4 yaş itibariyla her birey terapi sürecinden faydalanabilmektedir. Çocuklar için oyun terapisi ve sanat terapisi teknikleriyle beraber psikodrama da oldukça etkili olmaktadir. Bu çalışmalar bireysel veya grup çalışmaları şeklinde uygulanabilmektedir. Okul dönemiyle beraber stresle baş etme, kaygı-sınav kaygısı, ölüm korkusu, kardeş kıskançlığı, alt ıslatma, tırnak yeme, takıntılar, fobiler, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım problemleri, çalma davranışı, kendine zarar verme davranışı ve sayabileceğim daha bir çok sıkıntı için psikoterapi teknikleri uygundur. Ergenlik ve yetişkinlik dönemiyle ilgili tüm sıkıntılar da; panik atak, depresyon, obsesif kompulsif bozukluklar, fobiler, bipolar bozukluk, bağımlılık, anksiyete bozuklukları ve sayabileceğim bir çok başka rahatsızlık psikoterapi desteği, ve eğer gerekliyse psikiyatrik destek için uygundur. Çiftler için eş terapileri, cinsel terapiler, aile terapileri; yaşlılık döneminde ise depresyon, anksiyete ve benzeri durumlarda psikoterapiye başvurulabilir.