Blumia Nevroza

 

Bulimiya nervoza aşırı yeme atakları ve ardından gelen kusmaların ön planda olduğu bir yeme bozuklukları tablosudur. Hasta yine zayıf bir beden sahip olmak istediği için anoreksiya nervozadaki gibi yediklerini dışarı atmak, kalori yapıcı etkilerini gidermek için çeşitli yollara başvurur. Anoreksia nervozada yemek-gıda alımının kesilmesi söz konusuyken, blumia nervozada yemeyi durdurmak yerine, ciddi bir miktarda yiyecek tüketip ardından kusarak çıkartma davranışı gözlemlenir. Bu tabloda anoreksia nervozadan farklı olarak hasta hafif kilolu ya da normal beden ağırlığındadır. Bedeninden memnuniyetsizliği vardır ancak 30 kilolardaki seyir ancak anoreksia nervoza ile mix olursa gözlemlenir. Bulimiya nervoza için tipik başlangıç 18-19 yaş arasıdır.

 

Bulimiya nervoza genellikle bir yıl ya da daha uzun süreli diyet yaptıktan sonra gelişir. Kişiler genelde iştahlı, yemeye düşkündürler. Diyet yaparak kilo kaybedilir veya başarılı olunamaz, ancak kilo kaybı, asla anoreksiya nervoza tanısı koyduracak nitelikte değildir. Uzun s,re 'yememe' düşüncesi, yemeyi kısıtlama; tıkınma atağına yol açabilir, bunlar da karında rahatsızlık hissi, kendini kusturma veya sosyal çevrenin baskısı ile sonlanır. Tıkınma atağını sıklıkla suçluluk duygusu, depresyon ve kendini eleştirme takip eder. Kişi kontrol kaybı yaşadığı için kendini suçlar ve özbenliğini eleştirir. Analitik olarak bireyin içindeki boşluğu doldurmak ve boşaltmak olarak yorumlanır. Kişinin ödülü ve cezası yemektir, yani oral haz.

 

Bazı hastalar kilo kontrolü için müshil kullanır ve tıkınma, uzun süre aç kalma ardışık olarak yinelenir. Tıkınma sırasında yenilen gıda yüksek kalorili ve hızlı yemeyi kolaylaştıracak yapıdadır. Dolabı açıp, içindeki tüm yiyecekleri yiyebilirler. Ya da markete gidip 5-6 paket cips, ardında çikolata yiyebilirler... Hastalarda kilo dalgalanmaları sıktır. Tıkınma atağı ortalama 1 saattir. Kişi tıkınma esnasında farkındalığını kaybetmiş gibidir. İştah azaltmak için uyarıcı madde kötüye kullanımı olabilir. Çoğu hasta düzenli yemek yemez, normal bir yemek sonunda doygunluk hissetmekte zorluk çeker. Genellikle evde, tek başına yemeği tercih ederler, dışarıda yemek yemekten çekinir, restoranlarda yemek sonrası hemen lavaboya gidip istifra etmeye çalışırlar. Çoğunluğu normal ağırlık aralığının üst sınırında veya hafif kilolu olmalarına rağmen, ideal kilo olarak normal ağırlık aralığının alt sınırını tercih eder. Hastaların, yaklaşık %10u belirgin şişmandır. Çoğu hasta için tıkınma nöbeti gerilim ve sıkıntıyı hafiflettiği için ödüllenmiş davranış olabilir. Vicdan azabını söndürmek için kusmak... Sık olarak karmaşık, kişiler arası sorunlu ilişkiler, dürtüsel davranışlar ve yüksek düzeyde anksiyete ve kompulsif davranışlar sergilerler. Kendilik kavramları zayıftır ve duygudurum bozuklukları görülme sıklığı yüksektir. Madde ve alkol kötüye kullanımı sıktır. Genelde kendilerini kaybedecek miktarda ve şekilde alkol tüketimi yaparlar. Ya hep ya hiç mantığında, en uç noktaya varmadan rahatlayamazlar. Hastaların dörtte birinde de çalma sorunu görülür, bu da dürtü kontrolünde sıkıntı yaşadıklarına işaret olabilir.

 

       Bir bulimiya nervoza hastası nasıl fark edilir?

 

 

• Epizodik olarak, kontrol bir şekilde, ortalama bir saat boyunca fazla miktarda yemek yeme. Epizodlar sırasında açlık ve doyma hislerini kaybetme. (Hastalar, yemek yerken duramamaktan korkarlar ve ancak mide bulatısı ya da karın ağrısı başlayınca durabilirler.) Nasıl balıklar doyduklarını hissetmezler, blumik hastalarda da ancak fizyolojik bir sıkıntı olursa kusma davranışı gerçekleşebilir.

• Kusma ve dolayısıyla dudak kenarlarına mide asidinin sebebiyet verdiği dökülme, soyulma ve kızarma.

• Yeme-kusma sonunda kendini üzgün, yalnız, izole hissetme, bununla beraber gergin ve öfkeli olma.

• Yaptıklarından dolayı, atak sonrasında suçluluk duyma.

• Kilo değişimleri yakın dönemler içerisinde, hızlı ve dramatik görünüm değişimleri.

• Laksatif ve diüretik kullanımı.

• Aşırı egzersiz yapma (Egzersiz blumikleri), hareket etmedikleri her an yaşadıkları suçluluk yüzünden, yine ödül olarak durmaksızın spor yapma davranışı sergilerler.

• Suisid (intihar) eğilimleri.

 

Bulimiya nervozanın bedene zararları nelerdir?

 

Çıkarma davranışlarına bağlı anoreksiya nervozadaki benzer tıbbi sorunlar, dişlerde aşınma, mide genişlemesi, yemek borusu zedelenmesi, karın ağrıları, kalp yetersizliği önemli komplikasyonlardır. Mide kapakcığında, sürekli kusmadan dolayı reflü başlangıcı ve diğer mide rahatsızlıkları tipik olarak görülmektedir.

 

TEDAVİ

 

Blumia Nervozanın tedavisi, anoraksia nervozaya benzerdir. Blumia nevroza tedavisi için kişinin önce böyle bir problemi olduğunu kabul etmesi gerekir. Çok sık görülmese de, hastalar, elektrolit dengesizliği, metabolik alkaloz, suisid risk taşıyorsa hastaneye yatırılmalıdır. Anoreksia Nervozaya göre, hastane yatışı daha az görülmektedir. Psikoterapi, yeme epizodlarını kontrol etmeye yöneliktir.  Beden imajıyla ilgili aşırı endişenin tedavisi için kognitif terapi uygulanabilir. Davranışsal problemleri de sık olduğundan, terapilerde, özgüven ve kişilerarası ilişkilere de değinilmelidir. Komorbid depresyonu olmayan hastalarda bile, antidepresanlar, tedavide anoraksi nervozadan daha yararlıdır. Bilişsel davranışcı psikoterapi teknikleri, ve dürtü kontrol çalışmaları, tedavide oldukça etkili olmaktadır.

 

Anoreksiya gibi blumia nevroza da dirençli bir hastalıktır ve tedavisi uzun sürebilir. Amaç yine hastayı korkutmadan, bebek adımlarıyla ilerlemektir.

 

Günümüz toplumsal ve kültürel değişimleri yeme bozukluklarını nasıl etkilemektedir?

 

Bu bozuklukların gelişimi için güncel açıklamalar çok yönlüdür, diyet yapma davranışının yeme bozukluklarının gelişimine yol açan ortak uyarıcı olduğu vurgulanmaktadır. Modern toplumlarda ince bedene sahip olmak kabul görmektedir. 1970'lerdeki modellerle, günümüz modelleri arasında son derece farklılık gözükmektedir. Sıfır beden kavramıyla beraber, yeme bozukluklarının sayısı ve seyri zorlaşmaktadır. İsteyerek diyet yapanların çoğunluğu daha çekici olma amacındadır. İsteyerek diyet yapanların bir diğer grubu mankenler, dansçılar, balerinler, sporcular, jokeyler gibi iş yaşamlarında rekabetin önemli olduğu kişilerdir ve yeme bozuklukları geliştirme riskleri yüksektir. Bazı kadınların profesyonel ve sosyal taleplerle başa çıkamayıp, çatışma yaşadıkları ve bedensel uğraşlara yönelerek diyet yaptıkları varsayılmaktadır. Toplumsal açıdan hızla artışa sebep olan bu durum için, Fransa'da sıfır beden mankenlerin iş imkanlarının kısıtlanması, bu durumu durdurmak adına çok güzel ve öncü bir adım olmuştur. Devamlılığının gelmesi dileğiyle...